"Benim adım Kotaro ve sizin gibi çekici birinin çok aÄır bir Åey taÅımak zorunda kaldıÄını görmek istemiyorum. Åimdi, beni takip ederseniz, size kalacaÄınız yeri göstereceÄim.â Kotaro elini, kendi elinin içinde tutarak özgüvenle döndü ve merdivenleri çıkmaya baÅladı.
Adamın parmakları ve kolundaki ani ısınma vücuduna yayılmaya baÅlamıŠgibi duruyordu⦠koruyucu kanını uyandırarak. Bu saklaması gereken bir sırdı. Kotaro, sabırla beklediÄi kiÅinin o olduÄunu bilerek kızın elini hafifçe sıktı. Odaya girdiÄi anda bunu hissetmiÅti.
Kyoko kendi kendine âTanrı beni centilmen erkeklerden korusun. Neyin içine düÅtüm böyle?â diye düÅünerek nazikçe kaÅını kaldırdı.
Dönüp, aÄzı açık orada dikilen Tamaâya omuz silkti. Kyoko baÅını yana eÄdi ve bir kaÅını kaldırdı. âTama dikkatli ol, böyle durursan sinekleri avlayabilirsin.â Sonra o toparlanamadan döndü ve sadece Kotaro olarak tanıdıÄı adamın esnek biçimini takip etti.
Gizlice, kendisi ve Tamaânın puanlarını tuttuÄu hayali yazı tahtasına zihninden tebeÅirle yazdı. Merdivenlerden yukarı çıkarlarken burnundan soluduÄunu duydu ve artık oyunu kazandıÄını biliyordu.
Merdivenlerden inen baÅka bir genç çocuÄun yanından geçtiler ve çocuk geçerken bakmadı bile, Kyoko kalbinden bir Åeyin hızla geçip gittiÄini hissederek nefesi kesildi. Ãocuk neredeyse yavaÅ hareketlerle geçerken bütün sesler kayboldu. Sonra kalbi bir atıÅlık tekleyip ardından hızlanınca her Åey normale döndü.
Teninden, bir Åeyi özlüyormuÅ gibi⦠veya daha ziyade bir Åeyi kaybetmiÅ ve korkunç Åekilde özlüyormuÅ gibi bir rahatsızlık hissi geçti. Bu garip tepkiden kurtulmayı çalıÅırak, bilmemesinin daha iyi olduÄunu düÅünüp yanından geçip gidenin kim olduÄuna bile bakmadı.
Tama, Kyokoânun zihninden homurdanmasını neden olacak Åekilde, âEvet, en azından burada aÄzının suyunu akıtmak için yeterince erkek varâ diye fısıldadı.
Merdivenlerin baÅında, iki tarafında da birçok kapı bulunan uzun bir koridora doÄru Kotaroâyu takip ederek döndü. Bunların yatakhane kapıları olduÄunu varsayıyordu ama adam ne yavaÅladı ne de herhangi birinde durdu. Koridorun sonunda GÄ°RMEYÄ°N yazan bir kapı aralıÄı vardı. Kotaro ve çantalarını taÅıyan iki kiÅi, yalnızca bir baÅka merdiven katını daha dönmek için ait odukları yermiÅ gibi incelikle oradan geçince kafası biraz karıÅtı.
Tama, Kyokoânun etrafını çevirerek âbence seni zindana gönderiyorlarâ diye alay etti.
Kyoko omzunun üstünden ona sırıttı âYukarı çıkıyoruz aÅaÄı deÄil seni ahmak.â
Tama baÅının arkasına bir fiske atarak âkulenin tepesinde boÅ, soÄuk bir oda o zamanâ dedi.
Bir baÅka Åık merdiven katına geldiklerinde 'eh en azından formumu koruyacaÄım,â diye düÅündü sonra baÅka bir koridoru geçtiler, ama burası güzeldi. Zemin bile mermerden yapılmıŠgibi duruyordu. Kapılar birbirinden çok uzaktı. Bu koridorda yalnızca üç oda vardı ve kendi kendine, belki Kotaro nerede kalması gerektiÄini bile bilmiyordur diye endiÅelendi.
Kotaro, bu koridora birçok kiÅinin girmesine bile izin verilmediÄinden çok özel biri olması gerektiÄini düÅünerek son kapıya yürüdü ve bunun tüm kampüsteki en iyi oda olması gerektiÄini biliyordu. Odanın ön tarafına doÄru adım attı ve kız ile genç arkadaÅının ona yetiÅmelerini bekledi.
Kotaro sırıttı, kız gergindi. Bunu koklayabiliyordu. Heyecanlı, zümrüt yeÅili gözlerine baktı ve kalbinin Åimdiden bocaladıÄını hissetti ama Åimdilik kendisine söyleneni yapacaktı.
Elini yukarı kaldırdı. âÅimdi ayrılıyorum ama bir Åeye ihtiyacınız olursaâ¦â ona odanın anahtarını uzatarak kızarmasına neden olan bir bakıŠattı, aslında cesurca reverans yapıp ardından iki adama kendisini takip etmelerini eliyle iÅaret etti.
Kyoko ve Tama kalkık kaÅlarıyla, dönüp gözden kayboluncaya dek onları izlediler, sonra Kyoko tekrar kapıya baktı ve güçlükle soludu. Tam orada, kapının üzerinde, altın harflerle Kyoko Hogo yazan bir isim levhası vardı.
Tama kıs kıs gülerek kardeÅine hafifçe vurdu. âBiliyorsun⦠böyle yaparak sinekleri avlayabilirsin.â
Kyoko daha önce kendisine verdiÄi puanı zihninden silerken gözlerini devirdi.
Anahtarı alarak kilidi, ardından çekingen bir Åekilde içeriyi gözetleyerek kapıyı açtı.
Tamaânın gözleri faltaÅı gibi açılıp onun önüne geçerek ilerledi. âOlamaz! Bu oda neredeyse bizim evin tamamı kadar büyük.â Hayret dolu sesi, sessizlikte yankılandı. âBu kısımda korkunç bir depo- dans kulübü açabilirsin.â
Kyoko âyani, zindanımı sevdin mi?â diye sorarak puanı ait olduÄu yere geri koydu.
*****
Kyoko, Tamaâya teÅekkür edip onu yoluna gönderdikten iki saat sonra banyoda eÅyalarını raflara yerleÅtiriyordu. BeÅ kiÅinin girebileceÄi kadar büyük olan küvete tekrar baktı.
Homurdanarak küçük kardeÅinin sözlerini taklit etti âOlamaz!â
Hepsinin bir hata olup olmadıÄını yeniden düÅünürken, ensesine deÄen saçları hissedebiliyordu. Kendi kendine âevetâ diye fısıldadı. Her an birisi ortaya çıkıp, eÅyalarını toplamasını söyleyebilirdi. Yalnızca yanlıŠodada bulunuyor olması gerektiÄini biliyordu.
Kyoko dıÅarı çıktı ve odaya bakındı. Yatak bugüne kadar gördüÄü en büyük yataktı ve toplanmıŠkabarık yorgan ve diÄer her Åeyle Åimdiden tamamlanmıÅtı. Oda, sert tüylü halı ve yataÄı tamamlayan yumuÅak mor ve mavilerle güzeldi. Oraya buraya koyu kırmızı serpiÅtirilmiÅti ve içinde kaybolacak kadar büyük bir gömme dolap vardı.
Her Åeyin siyah ve altın sarısı olduÄu, bir insanın isteyebileceÄi her Åeyle donatılmıŠoturma odasına adım attı. MutfaÄı zaten kontrol etmiÅti. Tamamen stoklanmıÅtı. Kyoko milyonuncu kez baÅını salladı. âOlamaz.â Åimdi ne yapacaÄını düÅünerek alt dudaÄını kemirdi. Cumartesi sabahıydı ve dersler pazartesine kadar baÅlamayacaktı.
Kendi kendine âevet bütün gün burada saklanamamâ diye mırıldandı.
Kyoko, olmaması gereken bir yerde sinsice dolaÅıyormuÅ gibi hissederek kapıya yöneldi ve baÅını koridora uzattı. Kimsenin olmadıÄını görerek dıÅarı çıktı ve kapıyı arkasından kapattı, sonra sessizce aÅaÄı inen merdivenlere yürüdü.
Yine izlendiÄini hissetti ve iliklerine kadar ürperdi ama dönüp bakmaya cesaret edemeden yürümeye devam etti.
Kyou, âbeni hissedebiliyorâ diye düÅündü. Belki güçleri korktuÄu kadar derine gömülmemiÅti. Odasından ayrıldıÄı anı biliyordu ve arkasında bıraktıÄı kokuyu içine çekti⦠tadını çıkararak.
Kokusunun hatırası diÄer hatıraları da tazelemiÅ gibi görünüyordu. âRahibe, yakında güçlerini tekrar açıÄa çıkaracaÄız. Onları saklamayı tercih edebilirsin⦠ama uzun süre deÄil.â Koridordaki duvara dayandı, altın rengi gözleri, kız gözden kaybolana kadar onu izledi.
*****
Kyoko kendisini tekrar zemin katta bulduÄunda biraz daha kolay nefes alabiliyordu. Etrafta Åimdi kendi yaÅında insanların olduÄunu fark etti. Kyoko içini çekip yukarıdaki son tuhaflıÄı da silkeleyip atarak bir an daha düÅüncelere boÄulmuÅ bir Åekilde orada dikildi.
Hislerinin böyle baskı yapmasına dayanamıyordu. Bazen hiçbir Åey hissedememeyi diliyordu. Binanın geniÅ zeminine gözlerini dikerken bunları aklından uzaklaÅtırdı. Yalnızca bir saniye önce hissettiÄi tuhaf heyecanı düÅünerek âbunun için bir açma-kapama düÄmesine ihtiyacım varâ diye mırıldandı.
Kütüphaneye bir bakıŠatıp ardından çabucak diÄer tarafa döndü ve ilk önce bölgeyi daha fazla tanımak istediÄine karar verdi. Bir Åeyleri keÅfetmek hatırlayabildiÄi kadar eskiden beri kendisi için bir alıÅkanlık olmuÅtu ve böyle kalmasını istiyordu. Son iki yılda her türlü dövüŠsanatını ele almıÅtı ve bunun esnek vücuduna verdiÄi hareket özgürlüÄünü seviyordu.
Dinlenme odalarına geçtiÄinde, orada birçok farklı çalıÅma alanı olduÄunu fark etti. En büyük spor salonlarından birini camdan görebiliyordu. Orada durup bir süre onları izlemekten kendini alamadı. Ä°ki kiÅi kılıçlarla dövüÅüyormuÅ gibi görünüyordu. Metalin metale çarpma sesini duyunca bir kaÅını kaldırdı. Odaya daha da yaklaÅıp dinleyerek dikkatle baktı.
"Dikkatini vermiyorsun Suki." Siyah giyimli olanı diÄerini bertaraf ederek gülüp poposuna vururken alay edermiÅ gibi bir sesle konuÅtu.
Koruyucu giysiler giydikleri için Kyoko ikisinin de yüzünü göremiyordu.
âShinbe!â diye çok öfkeli, fakat bir kadına ait olan bir ses çıktı. Sonra uyarmadan ileriye atıldı ve daha ziyade tokat atarmıŠgibi, eskrim kılıcıyla adamın baÅına vurdu, ardından baÅındaki kalkanı çekip çıkardı.
Kız adama doÄru yürüyüp tek kaÅını kaldırarak adamın göÄsünü parmaÄıyla sertçe ittiÄi sırada uzun kahverengi saçlarının açılıp sırtına dökülmesi Kyokoâyu ÅaÅırtmıÅtı. âBöyle serserilik yaptıÄında ciddi dövüÅmekte zorlanıyorum.â
Shinbe sırıtarak baÅındaki kalkanı çıkardı. Teslim oluyormuÅ gibi iki elini havaya kaldırıp geri çekildi. âÃzgünüm Suki, ama oradaydı⦠ve onu korumuyordun.â Teninde karıncalanma dalgalarının yayıldıÄını hissederek kaÅlarını çattı ve yavaÅça dönerek ametist bakıÅlarını kapının aÄzında dikilen kıza çevirdi, âHım, bir ziyaretçimiz var gibi görünüyor.â
Kyoko, Suki adındaki kızın rakibine hala ters ters bakarak gerçekten kızarmasını, sonra ondan uzaklaÅıp geniÅ bir gülümsemeyle kendisine doÄru yürümesini izledi.
Dostça bir hareketle elini uzatmadan önce âerkeklerâ deyip gözlerini devirdi, âmerhaba ben Suki ve bu zavallı erkek müsvettesi de Shinbeâ deyip hala sırıtarak arkasından gelen adama doÄru baÅparmaÄını uzattı.
Shinbe adındaki genç adam âSuki,â diye baÄırdı. Açıklamasının önemini göstermek için iki elini de kalbinin üzerine yerleÅtirerek âbeni derinden yaraladın.âdedi.
Suki kaÅlarını çattı âShinbe⦠eÄer seni yaralasaydım beni yapmaya zorladıÄın tüm vuruÅlarla beraber Åimdiye kadar beynin kulaklarından akardı.â
Shinbe kaÅlarını oynatarak âbiliyorsun bana lütfettiÄin bu sert sevgiyi seviyorumâ dedi.
Suki, âsana sert sevgiyi bir dakika içinde göstereceÄim ama yeni kızı korkutup kaçırmak istemiyorumâ dedi.
Kyoko onu Åimdiden sevmiÅti ve elini sıkıca sıkarak gülümsedi. âMerhaba ben Kyoko Hogo ama lütfen sadece Kyoko deyin.â
Sukiânin arkasında duran çocuÄa bir bakıŠattı. âÄ°kinizle de tanıÅtıÄıma memnun oldum.â
Gözlerinde Kyokoânun dikkatini çeken bir Åey vardı. Ä°nanılmaz bir ametist rengine sahip ve nefes kesiciydiler. Saçları omuzlarından biraz daha uzundu ve mavi gölgeleriyle çok koyu renkteydi. Ona, 80âlerin rock gruplarından bir Åarkıcıyı hatırlatıyor gibiydi.
Suki kulaÄına fısıldadı. âHey senden bahsedildiÄini duymuÅtum. Evet bugün geleceÄini biliyordum. Biraz sonra seni aramaya çıkıp sana etrafı gösterecektim.â Aniden yüzünde gergin bir bakıŠoluÅtu ve baÅını yana çevirip Shinbeâyi sert bir bakıÅla durdurarak âyerinde olsam bunu yapmazdımâ dedi.
Kyoko bakmak için baÅını eÄdi. Oldukça emindi⦠çocuÄun eli havada durmuÅ, neredeyse Sukiânin poposuna deÄiyordu ve hayran bir bakıÅla sırıtıyordu.
Shinbe iç çekti ve elini indirdi, âbir gün bakmıyorken bile nasıl anladıÄını öÄreneceÄim.â
Suki, âsadece biliyorum, hepsi bu!â diye homurdandı, Kyokoâya arkadaÅça bir gülümseme sunarak âbenimle gel, üstümü çok hızlı deÄiÅtireceÄimâ dedi ve Kyokoânun elini yakalayarak kapıya çekti.
Kyoko, el salladıÄını görmek için arkasına dönüp Shinbeâye bir bakıŠattı. Kadınların soyunma odasına doÄru girerken, âbu ikisi çok eÄlenceli olacakâ diye düÅündü.
Suki, Kyokoâdan Åimdiden hoÅlandıÄını söyleyebilirdi ve nedense tanıÅmadan önce de onu tanıyormuÅ gibi hissediyordu. Duvarın arkasına geçerken âKyoko, ben üstümü deÄiÅtirirken bana biraz kendinden bahsetseneâ dedi.
Kyoko, Sukiânin yanında tamamen rahat hissederek bir banka oturdu. âÅey, Åehrin diÄer yakasındaki küçük bir kasabadan geliyorum. Ve nedense beklenmedik bir Åekilde buradan burs aldım.â Kyoko, Sukiânin âevetâ dediÄini duyup devam etti. âGerçekten de baÅvuru bile yapmadıÄım bir bursu nasıl aldıÄımı bilmiyorum.â
Suki bu açıklamadaki soru iÅaretini duyabiliyordu ve baÅını köÅeden uzatarak gülümsedi. âBu konuda endiÅelenme. Buraya benimle aynı Åekilde gelmiÅsinâ dedi ve tekrar duvarın arkasında kayboldu, âben de buraya hiç baÅvurmadım.â
Kyoko kaÅlarını çattı, âama neden? Bir nedeni olmalı. Sen biliyor musun?â
Suki bu sefer üstünü tamamen deÄiÅtirmiÅ olarak döndü. Tenis ayakkabılarını giymek için oturdu. âEvet, bunu çözdüm. Åey, en azından bir kısmını. Bu okulun sahibi olan adam bazı insanlar arıyorâ¦â Suki duraksadı, baÅını biraz eÄerek, âsıradıÅı yetenekleri olan insanlarâ dedi.
âBurada kalan diÄerleriyle tanıÅmaya baÅladıÄında, alıÅman gerekecek çok fazla Åey olabilirâ diye ekleyerek omuz silkti. Haklı olduÄunu bilerek sırıttı.
Suki aniden kalktı ve soyunma odasının kapısına bir ayakkabı fırlattı, karÅı taraftan hafifçe küfredildiÄini duyduÄunda zaferle güldü. Ayakkabıyı geri alarak giymek için oturdu. âEvet Åimdi, nasıl bir sıradıÅı yeteneÄin var?â
Aklı çok hızlı çalıÅırken Kyokoânun nefesi kesilmiÅ gibi duruyordu. Buradaki herhangi biri onun rahibe olduÄunu bilebilirmiÅ gibi görünmüyordu. Suçlu bir ifadeyle Sukiâye kaŠçatıp hızlıca bakıÅlarını uzaklaÅtırarak cevap verdi âbildiÄim kadarıyla hiç yok.â
Suki bir kaÅını kaldırdı, ama er ya da geç öÄreneceÄini bildiÄinden omuz silkti. âHadi gidelim. Zaten muhtemelen Shinbe bizi bekliyordur.â Kapıyı açtı ve tabii ki Shinbe orada, kapıya onları dinleyebilecek kadar yakın bir mesafede dikiliyordu. Geri geri giderek onlara gülümsedi.
Suki kapıyı arkalarından kapattı ve kapıdaki iÅareti göstererek âShinbe, okuyamıyor musun? Kadınlar Soyunma Odasıâ dedi. ÃocuÄa anlamlı bir bakıŠattı.
Shinbe omuzlarını silkti âevet, bu yüzden yakınında dikiliyordum.â Kız elini ona doÄru salladıÄında çabucak sıçrayarak çekildi. âSuki⦠ben bir erkeÄim⦠Sevgiye ihtiyacım var. Bunu elde etmenin, kadın zihninin nasıl çalıÅtıÄını öÄrenmekten daha iyi bir yolu var mı?â
Suki sıkarak gıcırdattıÄı diÅlerinin arasından âaraÅtırmanı kütüphanede yapabilirsinâ dedi.
Shinbe sırıttı. âSevgili Suki, kadınların zihniyle alakalı olan Åu kütüphanedeki her kitap⦠boÅâ
Suki gülümseyerek karÅılık verdi âçünkü bu kitapların hepsinin yazarı erkek.â
Shinbe öne eÄilip bir kaÅını kaldırarak, âaynen öyle. Biz testesteron sahiplerine mantıklı gelecek bir kitap yazacak ilk kiÅi ben olmayı planlıyorumâ dedi.
Suki, Kyokoâya maÄlup olmuÅ Åekilde bir bakıŠattı ve sonra saatine bakıp âhey, aç mısın? Hadi önce öÄrenci yemekhanesine gidip yiyelimâ dedi.
Kyoko baÅıyla onayladı. Bu sabah yemek yemek için fazla gergindi ama onların yanında evdeymiÅ gibi hissediyordu ve Åu anda açlıktan ölüyordu.
Shinbe eliyle yolu göstererek âhanımlar öndenâ dedi. Suki baÅına baÅka bir darbe indirdiÄindeyse ciyakladı.
Suki ona suçlayıcı bir bakıŠatarak " bu sefer çok yavaÅ deÄildim, deÄil mi⦠Åimdi önden buyurâ dedi. Shinbe güvenli bir Åekilde önlerinde yürümeye baÅladıÄında bilmiÅ bir gülüÅle Kyokoâya doÄru eÄildi âdokunulmak istemediÄin sürece her zaman onu önünde tutmayı unutmaâ dedi.
Kyoko buna engel olamıyordu. Gülmeye baÅladı ve kendisine, daha ziyade yemekli vagon gibi görünen gömme yemek odasına girene kadar gülmeye devam etti. Bir adım atarak Sukiâye yaklaÅtıÄında gözleri büyüdü âbiliyorsun, bu yere her geliÅimde yanlıŠyerdeymiÅim gibi hissediyorum.â
Shinbe onları odanın arka tarafına yakın bir masaya götürdü. Suki ve Kyoko bir banka kayarken, Shinbe dünyanın en masum erkeÄiymiÅ gibi görünerek diÄerine oturdu. âBiliyorsun bu yerde alıÅılması gereken çok fazla Åey var.â Ametist gözlerini parlatarak Kyokoâya gülümsedi. âBir senedir buradayım ve hala öÄrenemedim.â
Suki Kyokoânun omzunu dürttü, âsenin ve benim geldiÄimiz gibi geldi. Açık bir davetle.â Kyokoâya bunu kabul edip tadını çıkarmasını söylemek ister gibi omuz silkti.
Kyoko kafası karıÅık bir bakıÅla öne eÄildi, âanlamıyorum. Neden birisi bunu yapsın ki?â
Shinbe birisinin ona gerçeÄi söylemesi gerektiÄini bilerek baÅıyla onayladı. âBenim bazı yeteneklerim var, Sukiânin de öyle.â Göz kırparak omuz silkti. âBurada bursu olan herkesin var.â DoÄru kelimeyi aramak için bir an durdu, âbiz o veya bu Åekilde yetenekliyiz.â Sukiâye kaÅını kaldırdı, âhenüz ona söyledin mi?â
Suki hızlıca olumsuz bir baÅ hareketi yaptı, ardından aniden konuyu deÄiÅtirmek isteyerek Kyokoâya döndü, âhey, hamburger ve patates kızartması ister misin?â
Kyoko baÅıyla onayladı ve Suki ücretsiz burslarla ilgili sorudan kaçıyormuÅ gibi ayaÄa kalktı, âburada kal, hemen döneceÄim ve endiÅelenme. Bursu olanlara yemekler ücretsiz ve hatta yemeÄi bize onlar getiriyor.â Suki onu Shinbe ile yalnız bırakarak sipariÅ vermek için gitti.
Bölüm 3 "Toya ile TanıÅma"
Shinbe, ametist gözleri parlayarak yüzünde ciddi bir bakıÅla öne eÄildi, âburada normal insanlar var ve bir de ben ve Suki gibi bursu olanlar. Bursu olan baÅkaları da var, ama hepimizin bir tür özel yeteneÄi var⦠normal insanların sahip olmadıÄı bir güç gibi.â
âBenimkisi telekinezi. Zihnimle nesneleri hareket ettirebiliyorum.â âVe telepati, yani aklımı kullanarak diÄer insanlarla konuÅabiliyorum.â Bu kelimeleri ses çıkarmadan, kızın onu kendi zihninde duyabildiÄini bilerek söyledi.
Dudaklarının oynamadıÄını ve sesinin zihninde yankılandıÄını gördüÄünde Kyokoânun dudakları aralandı. Sesinin tüm sıcaklıÄının⦠veya bir Åeyin orada olması gerektiÄini hissetti. ÃocuÄa baktıkça ifadesi rahatladı ve gözleri yumuÅadı.
Shinbe, meraklı kaŠçatıÅını saklamaya çalıÅtı⦠zihnini onunkisine baÄladıÄında⦠baÄlantıyı durdurmak için bütün konsantrasyonunu vermiÅti. Gücü kızla kalmak istiyor gibiydi. Bu duyguyu atmaya çalıÅarak devam etti. âAynı zamanda büyü yapabiliyorum ve uzun bir keÅiÅlik hayatından geliyorum.â Kyokoânun gülmekten gözleri yaÅarınca durdu.
Suki, Kyokoânun yanına geri geldi ve hiçbir Åüphe göstermeden âbiliyorum inanması zor ama keÅiÅlikten geliyorâ dedi. Sırıttı, ama sonra bakıÅı tekrar ciddileÅti, âve eÅyalara dokunmadan onları fırlattıÄını gördüm, ayrıca her türlü dövüŠsanatında da harika.â
Shinbe âbelki de sevgili Kyokoâyu tüm yeteneklerim hakkında bilgilendirmeliyizâ diye önerdi.
Suki döndü ve Shinbeâye ters ters baktı, âhayır, ona BU konuda iyi olduÄunu söylemeyeceÄim!â sonra da baÅının tepesine vurdu.
"Ama hala yalnızca bir insanmıŠgibi davranıyorâ nereden geldiÄi belli olmayan alaylı bir ses duyuldu ve Shinbe fırlayıp sesin nereden geldiÄini anlamak için doÄruldu.
Kyoko etrafa göz gezdirdi ve bakıÅları derin altın sarısı gözlere kilitlendi. Sesin sahibi gördüÄü her Åeyden daha güzel görünüyordu. GümüŠgölgeleri olan siyah saçları uzun katmanlar halinde baÅından aÅaÄı dökülüyordu. GüneÅin kararttıÄı teni saÄlıklı bir Åekilde parlıyordu ve uÄrunda ölünebilecek bir vücudu vardı. Her nasılsa, gözleri doÄrudan ona bakmasa bile onu esir almıŠgibi görünüyordu.
Suki huysuzlandı ve yeni gelene kızgın bir bakıŠatarak kollarını göÄsünde kavuÅturdu. âHarika, onu korkutup kaçıracak herkes burada.â
Shinbe Sukiâye doÄru sırıttı ve ardından Kyokoâya bakıp âbu Toya. Toya, Kyoko ile tanıÅ. Bugün burada ilk günüâ diye tanıttı.
Toya, Kyokoâyu görmek için ve her nedense onu ölçüyormuÅ gibi döndü, bu kızı rahatsız etti. Kyoko gözlerini kısarak adama baktı, onunla ilgili ilk izlenimi ayaklarının yere inmesini saÄladı.
Toya huysuzca âee, yani rahibe sen misin?â dedi, otururken de onu baÅından savıyormuÅ gibi kafasını çevirdi.
Kyokoânun gözleri ona döndü ve ÅaÅkınlıktan güçlükle soludu. Oradaki hiç kimse onun rahibe olduÄunu bilmiyordu. Aslında yalnızca, en yakın aile üyeleri biliyordu.
Ani bir öfkeyle, "bunu nasıl biliyorsun?" diye baÄırdı.
Toya kanının kaynadıÄını hissederek geri çekildi. âLanet olsun, korkunç bir manyak gibi baÄırma. Seni gayet iyi duyabiliyorumâ diye homurdandı.
Suki ve Shinbe ürkmüÅtü ve Kyoko ile Toya birbirlerine öfkeli bakıÅlar atarken, sandalyelerinde küçülmüŠgibiydiler.
Toyaânın hisleri, Kyokoânun öfkesiyle bir güç dalgası yakalamaya baÅlamıŠgibiydi ve eÄer bunu ona söylerse lanetlenecek de olsa, belki bu küçük sevimli bedenin içinde birazcık gücü olduÄunu düÅünerek gerginleÅti.
Sessizce görünüÅünü tarttı. Kalp Åeklindeki güzel bir yüzü çevreleyen kumral saçları ıÅıkta parıldıyordu. Åu anda kendisine öfkeyle bakan ve kanının hafifçe ısınmasını saÄlayan canlı gözleri vardı. Cesareti sahibi kadınlar hoÅuna giderdi ve Åüphesiz kız bununla doluydu, ama nedense bu onu rahatsız ediyordu. HoÅuna gitmeyen Åey ona bakma tarzıydı⦠bunu hemen düzeltecekti.
Kızın gözünü korkutmaya çalıÅarak daha sert baktı. Toya onun yüzüne karÅı âBir burs aldın, deÄil mi⦠ve O senin bir RAHÄ°BE olduÄunu söyledi!â diye neredeyse burun buruna gelene kadar her kelimede ona daha da yaklaÅarak gürledi. Kollarını gevÅek giysi kollarının içinde kavuÅturdu ve kıza doÄru hofladı. Aniden, her saniye kendisine daha da sevimli geldiÄini fark ederek bu onu rahatsız etti ve âbahse girerim bir iblisin ne olduÄunu bile bilmiyorsundurâ diye homurdandı.
Kyoko, öfkesi kabararak geri çekildi. Ä°blislerin ne olduklarını biliyordu. Tüm hayatı boyunca onları incelemiÅ ve hatta eÄer ailesi haklıysa birisiyle karÅılamıÅtı⦠ama hatırlayamıyordu. Yine de, Toyaânın tepeden bakan kibirli davranıÅı hoÅuna gitmemiÅti ve bu konuda bahse girmek isteyip istemeyeceÄini sorar gibi bir kaÅını kaldırdı.
Suki, Kyokoâyu savunmaya gelmiÅ gibi âToya, tek bir saniye için medeni olamaz mısın? Yalnızca birkaç saattir burada ve sen onu kaçırmadan önce kalması için ikna etmek istiyorumâ dedi. Kyokoâyu bu kadar çabuk kaybetme düÅüncesiyle neredeyse üzgün bir hali vardı.
Toya rahatsız olmuÅ bir Åekilde kaÅını kaldırıp Sukiâye bakarak, âee, soruma cevap bile vermedi. Bununla baÅa çıkabileceÄini düÅünüyor musun?â dedi ve kızgın bakıÅlarını hızlıca Kyokoâya çevirdi.
Kyoko, "beni afallatacaÄına inandıÄın her Åeyle baÅ edebilirim, pislikâ diye bilgi verirken kelimeleri buz gibiydi.
Suki ve Shinbe birbirlerine baktılar. Toyaânın karÅısında böyle cesaretle yalnızca kendileri ile üniversite sahibi ve belki Kotaro dıÅında kimse duramıyordu. Sonra ikisi de Kyoko adındaki bu kızı kesinlikle seveceklerini anlayarak sırıttılar.
Masada bir yemek tepsisiyle bir garson göründü ve Kyoko dikkatini Toyaâdan ona çevirdi. Ãocuk Kyokoâya biraz fazla uzun baktı ve hisleri, ona bir Åeyler olduÄunu söyleyerek karıncalanmaya baÅladı. Bu genç adamın çocuksu yüzüne uygun deÄilmiÅ gibi görünen karanlık gözlerine baktı.
Ãocukla ilgili bir Åey⦠bu duygudan gerçekten hoÅlanıp hoÅlanmadıÄını bilmese de Kyokoânun aklını çeliyordu. Elbette görünüÅü sevimliydi ama çocuktaki bir Åey onu hafifçe rahatsız ediyordu. Genç adamın çaba bile göstermeden yayıyormuÅ gibi göründüÄü büyünün etkisinden kendisini kurtarmak için gözlerini kırptı. Atmosfer, yanından alçak bir homurdanma sesi duyduÄunda en sonunda bozulmuÅtu.
Toya teninden bir soÄukluk geçtiÄini hissetti ve ÅaÅırtarak sarsmak ister gibi çocuÄa homurdandı. ÃocuÄun gözleri tekrar Toyaânınkilere odaklandıÄında, dönüp masadan sıvıÅırken, abanoz siyahından gümüŠmavisine parıldıyor gibiydiler.
Kyoko kafası karıÅmıŠbir Åekilde Sukiâye baktı ama o yalnızca yemeÄinden bir ısırık alarak omuzlarını silkti. Yanındaki Shinbe, ortamı hızla terkeden çocuÄu izlerken tuhaf espri anlayıÅını saklamaya çalıÅarak elinin içine doÄru öksürdü. Kyoko, âToyaâ denen çocuÄa karÅı çok tuhaf bir heyecan duyuyordu ve sorununun ne olduÄunu anlayana kadar rahat etmeyecekti. Sandalyede arkasında yaslandı ve bir dakika boyunca onu izledi.
Uzun saçları, içlerinden çılgınca geçen kalın gümüŠrengi gölgeleriyle geceyarısının en tuhaf rengindeydi ve gözleri güzeldi⦠O güzeldi. âZihninden kendine not et, bunu düÅündüÄün için daha sonra kendini tokat atacaksın.â Hiç Åüphesiz, gözleri altın rengi tozlarla alev alev yanıyordu. EÄer Åu anda kendisine çizdiÄi imaj olmasaydı sevimli olabilirdi.
Suki iç çekti. Kyoko ile, Toyaâyı fazla kızdırmaması konusunda bir konuÅma yapması gerekiyordu. Ve Kyokoânun, bir korucuyu kızdırdıÄı hakkında hiçbir fikri olmaması adil deÄildi.
Shinbe masadaki sessizlikte, âeÄer ateÅle oynarsan⦠genellikle yanarsınâ diye bilgilendirme yaptı ve ödül olarak, onu görmezden gelmeye karar vermelerinden önce hepsinden hararetli, sert bir bakıŠaldı.
Toya, Kyokoâya hızlıca bir baÅka bakıŠattı. Gözlemesi gereken kiÅi bu muydu yani? Kyou Åaka yapıyor olmalıydı. Kyou kızın geleceÄinden kendisine bu sabah, onu izleyeceÄi ve her zaman güvende olduÄundan emin olacaÄına dair uyaran bir tonla bahsetmiÅti.
Åimdi gözlerini kısmıÅ, az önce masalarının yanında dikilen çocuÄun kim olduÄunu merak ediyordu. Kyokoâya bakma tarzı onu öfkelendirmiÅti. Rahibe gerçekten tehlikede miydi? Kyou neden önemsiz bir insanı güvende tutmakla bu kadar ilgileniyordu? Kyou asla kimseye saygılı davranmazdı, peki bu küçücük kızı farklı yapan neydi?
Toya bazen Kyouânun, kendisine atanmıŠbulunan koruyucu olduÄu gerçeÄinden nefret ediyordu ama kendisini içeri aldıÄı için ona çok Åey borçlu olduÄunu kabul ediyordu. Ayrıca Kyou bir Åey yapıyorsa, her zaman iyi bir nedeni olduÄunu biliyor ve bu tek baÅına Kyoko denen kız hakkında meraklanmasını saÄlamaya yetiyordu.
Masadaki gerginliÄe dikkat çektiÄi için bir bıçakla kesilebilecek olan Shinbe, kocaman açtıÄı, sevimli bir köpeÄi andıran gözleriyle Sukiâye bir bakıŠattı. Soytarılıklarıyla Kyokoâyu tekrar güldürebileceÄini bilerek, abartılı bir Åekilde bunu yapmaya baÅladı.
"Evet Suki, bu akÅam hala benimle kulübe geliyor musun? Bu gece cumartesi ve seninle dans etmek varken onlarca yabancıyla dans etmek hiç hoÅuma gitmez.â Sonra iddiasını kanıtlamak için bir sürü baÅka kadınla dans ettiÄini hayal edermiÅ gibi sersem bir görünüme büründü.
Suki ona, suratındaki aptal görüntüyü tokatlayarak yok edip edemeyeceÄini merak edermiÅ gibi bir bakıŠattı, sonra Kyokoâya döndü. âKyoko, birisinin bana eÅlik etmesi lazımâ güldü. âBenimle gelirsin, deÄil mi? Sadece onunla yalnız gitmek⦠çok tehlikeliâ Kyokoâya yalvaran bir bakıÅla baktı.
Shinbeânin sersem görüntüsünden sıyrılıp ona göz kırptıÄını gören Kyokoânun dudaklarının köÅeleri seÄirdi. âSuki, sizlerle gitmeye bayılırım. Böylece Åehvetle kontrolden çıkarsa Shinbeâyi durdurabiliriz.â
İkisi de ona keskin bi bakıŠattı ve Shinbe homurdandı. Kyoko yine gülme krizine girmesine engel olamadı. Bu ikisini gerçekten seviyordu.
Toya gözlerinin köÅesiyle Kyokoâyu izliyordu. Lanet olsun, böyle güldüÄü zaman güzeldi. İçten içe homurdandı. Bu da nereden çıkmıÅtı. Bu düÅünce silsilesinden rahatsız olarak kendisini oturduÄu yere bıraktı. âLanet olsun!â Åimdi onu izlemek için bu gece kulübe gitmesi gerekiyordu. Kız arkasını döndüÄünde hala Shinbe ve Sukiâye gülümsüyordu.
Kyoko gülümserken kalbi bir an için durdu ve kanındaki sıcaklık birkaç derece arttı. Toya, mutlu olduÄu zaman, az önce onu öfkelendirdiÄi haline oranla kızdan daha fazla gücün geldiÄini fark etti. Uzun süredir ilk kez rahatsız hissediyordu.
Kyokoânun gülmesi bittiÄi zaman Sukiâye döndü, âhey, pazartesi hangi derslere gireceÄimi veya bu sorun için nereye gideceÄimi bile bilmiyorum. Nereden öÄrenebileceÄimi biliyor musun?â
Suki cevaplayamadan, bu soruyu onu dikkatle izleyerek Toya cevapladı. âTüm burslu öÄrencilere aynısı verilir. Yani sen, Suki ve Shinbe diÄerleriyle beraber aynı sınıfta olacaksınız. Tek ayrı dersin okulun sahibiyle yapacaÄın olacak.â Sandalyesinde geriye yaslanırken sesi uyuÅuk çıkıyordu.